-
1 aykırı olmak
v. go against -
2 aykırı olmak
to be contrary -
3 aykırı
1) не соотве́тствующий общепри́нятым но́рмам, недозво́ленныйyasaya aykırı — противозако́нный, незако́нный
2) противоре́чащий ( чему), иду́щий вразре́з (с чем-л.)aykırı düşmek — не соотве́тствовать чему, противоре́чить чему
aykırı bir düşünce — противополо́жное мне́ние
aykırı olmak — противоре́чить чему, идти́ вразре́з с чем
3) расходя́щийся (о дорогах и т. п.)4) скре́щивающийся тж. мат. -
4 aykırı
1) не соотве́тствующий общепри́нятым но́рмам; недозво́ленный, крамо́льныйaykırı davranışlar — антиобще́ственные де́йствия
2) Д противоре́чащий (чему-л.), иду́щий вразре́з, расходя́щийся, не согласу́ющийся (с чем-л.)3) косо́й; накло́нный□
-a aykırı olmak — противоре́чить чему, идти́ вразре́з с чем -
5 aykırı
aykırı asozial; widersprechend (-e D); zuwiderlaufend (-e D); -feindlich, -widrig; schräg;-e aykırı çekmek gegen jemanden auftreten;-e aykırı gelmek oder olmak widersprechen (D);-i -e aykırı görmek etwas für unvereinbar halten (mit D);yasaya aykırı gesetzwidrig -
6 aykırı
1. contrary. 2. /a/ contrary (to), against, in violation of. 3. diverging, divergent. - düşmek /a/ to be contrary (to), be incongruous (with). - olmak /a/ to be contrary, be opposite (to).
См. также в других словарях:
aykırı olmak — ters olmak, zıt olmak Temel hak ve hürriyetlerle ilgili genel ve özel sınırlamalar demokratik toplum düzeninin gereklerine aykırı olamaz. Anayasa … Çağatay Osmanlı Sözlük
aykırı — sf. 1) Alışılmışa, doğru olarak kabul edilmişe uygun olmayan, karşıt, ters, mugayir Savaş, seferberlik, sıkıyönetim veya olağanüstü hâllerde Anayasada öngörülen güvencelere aykırı tedbirler alınabilir. Anayasa 2) Çapraz, ters 3) Toplumda görüş ve … Çağatay Osmanlı Sözlük
kırığı olmak — 1. yasa ve törelere aykırı olarak karşı cinsten biriyle sürekli ilişki içinde bulunmak 2. karnede zayıf notu bulunmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
tehalüf etmek — birbirine aykırı olmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
MÜNAFAT — Birbirinin aksine olan. Birbirine aykırı olmak. Aykırılık, mugayeret, münafi, muhalefet … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
ters düşmek — aykırı durumda olmak, karşıt olmak Daha sonra o eşsiz lidere ters düşmek bahtsızlığına kapılmıştır. H. Taner … Çağatay Osmanlı Sözlük
Nureddin Pasha — This article is about an Ottoman army officer. For an Ottoman grand vizier, see Abdurrahman Nureddin Pasha. Nureddin İbrahim (Konyar) 1309 (1893) P. 31 Miralay Nureddin Bey … Wikipedia
suç — is. 1) Törelere, ahlak kurallarına aykırı davranış 2) huk. Yasalara aykırı davranış, cürüm Casusluk suçundan yakalanıp müebbet hapse mahkûm olmadın mı? R. H. Karay Birleşik Sözler suç aleti suç bilimi suç duyurusu suç yükleme meşhut suç … Çağatay Osmanlı Sözlük
kırık — 1. is., ğı, jeol. Fay 2. is., ğı, hlk. Kadının veya erkeğin yasalara ve törelere aykırı olarak ilişki kurduğu erkek veya kadın Birleşik Sözler kırık dölü Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller kırığı olmak 3. sf., ğı 1) Kırılmış olan Kırık pencereden … Çağatay Osmanlı Sözlük
Nureddin Pascha — im Jahr 1922. Nureddin Pascha oder Nur ad Din Pascha (türkisch Nurettin Paşa oder Nureddin İbrahim Konyar) auch Bärtiger Nureddin (türkisch Sakallı Nurettin; * Dezember 1873 in Bursa; † 18. Februar 1932 in Istanbul) war ein türkischer … Deutsch Wikipedia
acayip — sf., bi, Ar. ˁacāˀib 1) Sağduyuya, göreneğe, olağana aykırı, garip, tuhaf, yadırganan, yabansı Dişlerinin arasından ıslık gibi acayip sesler çıkarmaya başladılar. R. N. Güntekin 2) ünl. Şaşma anlatan bir söz Acayip! Öyle dedi ha? Atasözü, Deyim… … Çağatay Osmanlı Sözlük
